بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ يَٰهَٰرُونُ مَا مَنَعَكَ إِذْ رَأَيْتَهُمْ ضَلُّوٓاْ ٩٢

Ey Hârun, dedi, sana ne mani oldu da bunların dalâlete düştüklerini gödüğün vakit benim ardımca gelmedin, emrime isyan mı ettin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَلَّا تَتَّبِعَنِۖ أَفَعَصَيْتَ أَمْرِى ٩٣

Ey Hârun, dedi, sana ne mani oldu da bunların dalâlete düştüklerini gödüğün vakit benim ardımca gelmedin, emrime isyan mı ettin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ يَبْنَؤُمَّ لَا تَأْخُذْ بِلِحْيَتِى وَلَا بِرَأْسِىٓۖ إِنِّى خَشِيتُ أَن تَقُولَ فَرَّقْتَ بَيْنَ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ وَلَمْ تَرْقُبْ قَوْلِى ٩٤

Ey anamın oğlu dedi, sakalımı başımı tutma, emîn ol ki dediğime bakmadın da Ben-î İsraîl arasına tefrika düşürdün dersin diye korktum.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فَمَا خَطْبُكَ يَٰسَٰمِرِىُّ ٩٥

Ya ey sâmirî, senin derdin ne?

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُواْ بِهِۦ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِّنْ أَثَرِ ٱلرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذَٰلِكَ سَوَّلَتْ لِى نَفْسِى ٩٦

Ben dedi, onların görmediklerini gördüm de Resul’ün izinden bir avuç avuçladım da onu attım, ve bana nefsim böyle hoş gösterdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فَٱذْهَبْ فَإِنَّ لَكَ فِى ٱلْحَيَوٰةِ أَن تَقُولَ لَا مِسَاسَۖ وَإِنَّ لَكَ مَوْعِدًا لَّن تُخْلَفَهُۥۖ وَٱنظُرْ إِلَىٰٓ إِلَٰهِكَ ٱلَّذِى ظَلْتَ عَلَيْهِ عَاكِفًاۖ لَّنُحَرِّقَنَّهُۥ ثُمَّ لَنَنسِفَنَّهُۥ فِى ٱلْيَمِّ نَسْفًا ٩٧

Haydi, dedi, defol, çünkü sana hayatta şöyle demek var, temas yok, hem sana bir vaîd var ki ona aslâ hulfedilmiyeceksin, o başını bekleyip durduğun ilâhına da bak, her halde biz onu yakacağız da yakacağız, sonra da kül edip onu muhakkak deryaya dökeceğiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّمَآ إِلَٰهُكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِى لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَسِعَ كُلَّ شَىْءٍ عِلْمًا ٩٨

Sizin ilâhınız ancak o Allah’dır ki ondan başka ilâh yok, o ilmi ile her şeyi kuşatmıştır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنۢبَآءِ مَا قَدْ سَبَقَۚ وَقَدْ ءَاتَيْنَٰكَ مِن لَّدُنَّا ذِكْرًا ٩٩

İşte sana böyle - Ya Muhammed - geçmişin mühim haberlerinden kıssa naklediyoruz, şüphe yok ki sana ledünnümüzden bir zikir verdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَّنْ أَعْرَضَ عَنْهُ فَإِنَّهُۥ يَحْمِلُ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وِزْرًا ١٠٠

Her kim ondan yüz çevirirse şüphesiz o, kıyamet günü bir vebal yüklenecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

خَٰلِدِينَ فِيهِۖ وَسَآءَ لَهُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ حِمْلًا ١٠١

Ebediyyen onun altında kalacaklar ki onlar için kıyamet günü o ne fena yüktür.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوْمَ يُنفَخُ فِى ٱلصُّورِۚ وَنَحْشُرُ ٱلْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ زُرْقًا ١٠٢

O gün ki sur üfürülecek ve mücrimler o gün göm gök mahşeri toplayacağız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu